15.01.2025 - Bilgi Vitrini & Sanal Ansiklopedi
Bilgi Vitrini

Çocukluk Çağı Kazaları

Çocukluk Çağı Kazaları

Küçük önlemlerle ev kazalarından çocuğunuzu koruyun!

Çocukluk çağı zehirlenmeleri en çok bahar ve yaz aylarında yaşanıyor. Yalnız, aileler çocuklarına nasıl müdahale edeceğini bilmiyor. Geri dönüşü olmayan sağlık problemlerine vesile olmak istemiyorsanız; uzmanlara kulak vermeniz şart…
            
Teyzesi, dört yaşındaki Ayça’yı kuaföre giderken yanında götürür. Çocuk susar. Bir görevli masada duran su bardağını ona uzatır. Ama bardağın içindeki su değil saç boyası için kullanılan zehirli bir kimyasaldır. Sadece bir yudum içebilen küçük kız, hastanede 2 ay süren tedavilere rağmen kurtarılamaz… İstanbul’da yaşayan Akif de annesinin temizlik yaparken kullandığı çamaşır sulu yüzey temizleyicisini içip zehirlenir. Hemen müdahale edilse de uzun bir süre önemli sağlık problemleri yaşar. Kahramanmaraş’ta 2 yıl önce annesinin ev işi yapmasını fırsat bilen Hacer A. da yağ sökücü içerek yemek borusunu tamamen yakar. Bugüne kadar tam 31 kez ameliyat masasına yatırılan 9 yaşındaki kız, uzun yıllar beslenme ihtiyacını karnındaki özel bir hortum ile karşılar… Yeni emeklemeye başlamış 2.5 yaşındaki Anıl T. de aynı sebeple 21 kez ameliyat masasına yatar…

ZEHİRLENMELERİN YÜZDE 90’I EVLERDE YAŞANIYOR

Kucuk onlemlerle ev kazalarindan cocugunuzu koruyun - Çocukluk Çağı Kazaları Bilgi ve Haber

Bu vahim örnekler gazete ya da televizyonlara yansıyan yüzlerce acılı olaydan sadece bir kaçı. Ebeveynler “Bizim başımıza gelmez. Onlar çocuklarını başıboş bırakmışlardır” deseler de kabul etmek gerekiyor ki minikler sınır tanımıyor, hayatını kuşatan her şeyi merak ediyor, dokunmak, tadına bakmak, izlemek istiyor. İlaç, temizlik maddesi gibi kimyasallarla zehirlenen çocuklar bu üzücü olayı genelde 9 ay–5 yaş aralığında yaşıyor. Hem de bu vakaların yüzde 90’ı “güvenli” diye bilinen evlerde gerçekleşiyor. Zehir danışma merkezlerine zehirlenme nedeni ile bildirilen hastaların yüzde 50’sinden fazlası 1–4 yaş aralığındaki çocuklar. Memorial Ataşehir Tıp Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Dr. Özlen Kaya Çardak’a göre; çocukluk çağı zehirlenmeleri özellikle 5 yaş altı ile ergenlik dönemini ilgilendiriyor. İlk gruptaki zehirlenmeler daha çok kaza nedeniyle görülürken erkek çocuklar bu konuda başı çekiyor. Miniklerin her şeyi ağızlarına götürmeye meraklı olmaları ve büyükleri taklit etmeyi sevmeleri de zehirlenmelerini kolaylaştırıyor. 5 yaş altındaki çocuklar genellikle tek bir madde ile zehirlenirken ergenler intihar amaçlı olarak çeşitli ilaçları bir arada almayı tercih ediyor. Bu sıkıntılı yolu deneyenler de çoğunlukla kızlar.

Günümüzde temizlik maddesi ya da ilaç bulunmayan ev olmadığına göre çocukluk çağı zehirlenmelerine karşı anne-babaların uyanık olması, herhangi bir sorunla karşılaştıklarında da neler yapacağını bilmesi şart. Çünkü bilgisizce yapılan müdahaleler bazen geri dönüşü olmayan sağlık problemlerine davetiye çıkarıyor. Çocuklarımızı her türlü kaza ve tehlikeden korumak istiyorsak işin uzmanlarına kulak vermek gerekiyor…

Zehirlenme; vücuda zehirli bir maddenin yiyecekler, solunum veya temas yolu ile alınması sonucu bedenin zarar görmesine deniyor. Bu durum çocukluk çağının önemli bir sağlık sorunu diye biliniyor. Her yıl yüz binlerce çocuk zehirlenme nedeniyle acil servislere başvuruyor ve bunların bir çoğu ya kaybediliyor ya da sakat kalıyor.

Minikler evde sakin sakin emekleyip yaşadıkları yeri keşfederken ister istemez dikkatini çeken objelere doğru yöneliyor. Banyoda onu bekleyen rengârenk sıvı deterjanları, yine aynı çekicilikteki ilaçları, kozmetik ürünleri, kimyasal maddeleri eline aldığı her şeye yaptığı gibi ağzına götürüyor. Eğer çocuğunuzun yanında ona müdahale edebilecek herhangi bir yakını yoksa ne yazık ki bu zararlı maddeleri yiyip içebiliyor. Belki ilk yudumda, ilk ısırıkta bir şeylerin yolunda gitmediğini anlıyor ama vücuduna giren kimyasallar ona zarar vermeye yetiyor da artıyor bile. Kimse farkında olmadan zehirlenmiş afacanlarda bazı değişiklikler görülüyor. Dr. Özlen Kaya Çardak herkesçe anlaşılabilecek ilk belirtileri şöyle sıralıyor: “Zehirlenmelerde belirtiler alınan maddeye göre çeşitlilik gösterir. Genelde kalp hızında artma- azalma, solunum hızında artma- azalma, tansiyon düşmesi veya çıkması, bulantı-kusma, bilinç kaybı, havale gibi belirtiler başlar.”

ERKEK ÇOCUKLAR KIZLARA ORANLA DAHA ÇOK ZEHİRLENİYOR

Zamanlı zamansız yaşanan zehirlenmelere şüphesiz en çok müdahale edenler arasında acil doktorları bulunuyor. Onlar, miniklerin kendini bilmez hallerine, mideleri yıkanırken ki çığlıklarına şahit oluyor; en kısa sürede gerekli müdahaleleri yaparak kötü kimyasalların onlara vereceği zararı önlemeye çalışıyor. Bakırköy Acıbadem Hastanesi ile International Hospital’da Acil Servis Hekimi Dr. Kerim Koray Kebir kendi deneyimlerinden yola çıkarak; çoğunlukla 2 yaş ve üzerindeki erkek çocukların kızlara oranla daha sık zehirlendiğini anlatıyor. Dr. Kebir’in zehirlenmiş bir çocuğu tasviri ise anne-babalara farklı bir bakış açısı kazandırabilir: “Çocukların gözlerine doğru bakmayı bilirseniz, onlarda ikiyüzlülüğü de yalanı da göremezsiniz. Zehirlenen çocukta bakışlar farklılaşıp donuklaşır. Ardından gözbebekleri toplu iğne başı gibi küçülür, bazen de haddinden fazla büyür. Eğer kusmalar, bayılmalar, uyku hali, derisi pancar kırmızı, kalp atışları çok hızlı ya da yavaş, ağzından da köpükler geliyorsa çocuğunuz bir şekilde zehirlenmiştir.”

ÇOCUKLARI ZEHİRLEYEN BAŞLICA KİMYASALLAR VE ETKİLERİ

Kucuk onlemlerle ev kazalarindan cocugunuzu koruyun 2 - Çocukluk Çağı Kazaları Bilgi ve Haber

Zehirlenmelerin yüzde 75’i ağız yoluyla gerçekleşiyor. Peki, süpermarket raflarını süsleyen renkli temizlik maddelerinin içilmesi hangi reaksiyonları ortaya çıkarıyor biliyor musunuz? Genelde sıvı deterjan, sabun ve yüzey arındırıcılar bulantı, kusma, ishal, gözde, deride ve üst solunum yollarında tahriş yapıyor. Neredeyse günlük yaşamımızda ‘olmazsa olmaz’ hale getirdiğimiz güzel kokulu yumuşatıcılar da başta kornea zedelenmesi, solunum problemleriyle birlikte benzer sıkıntılar yaşatıyor. Çamaşır suları ise bunlara ilaveten sindirim sistemini, deriyi ve gözü tahriş ediyor. Zehirlenen bir çocukta içtiği maddeye göre tüm vücut sistemini etkileyen kalıcı hasarlar görülebiliyor. Mesela kezzap, çamaşır ve bulaşık makinesi deterjanları, çamaşır suyu, lavabo-aç, yağ çözücü gibi temizlik amacıyla kullanılan güçlü asit veya alkali karakterde toz veya sıvı yakıcı maddeler ağız yoluyla alındıklarında ağız içi, yemek borusu ve mide üzerine yakıcı etki yapıp solunum yollarına, göze ve deriye de zarar verebiliyor. Erken dönemde yemek borusu veya midede delinme ortaya çıkabiliyor ve bu durum şok tablosu ile ölüme de yol açabiliyor. Bazen de haftalar sonra yemek borusu veya mide çıkışında darlık gelişiyor, yutmada zorluk ile beslenme bozukluğu ortaya çıkıyor. Midedeki darlığı ortadan kaldırmaya yönelik uzun süreli cerrahi girişimlere ihtiyaç duyuluyor. Eğer ameliyatlar sonuçsuz kalırsa da mideye delik açılarak beslenme ihtiyacı gideriliyor. Tabi bu süreçte çocuklar minik bedenlerinin aksine büyük acılar çekip hem fiziksel hem de psikolojik açıdan yıpranıyorlar.  

Çok miktarda alınan tüm ilaçların ise zehirleme özelliği var. Genelde çocuklar sık kullanılan ağrı kesici-ateş düşürücü, demir tabletleri, vitaminler, grip ilaçları, uyku ilaçları, anti-alerjik ilaçlarla zehirleniyor.

DOKTORA SORMADAN ÇOCUKLARINIZI KUSTURMAYIN!

“Bazı ilaçlarda zehirlenmenin olması için çok miktarda yutmaya gerek yoktur, birkaç tane bile komaya kadar gidebilecek zararlar verebilir” diyen Dr. Kerim Koray Kebir 7 yıllık meslek hayatında 1 defa Amerika’da 1 defa da Türkiye’de aynı uyku ilacından almış iki çocuk hastasını kaybetmiş. Bunun dışında ölümle sonuçlanan herhangi bir zehirlenme vakası yaşamasa da ona göre; ilacın alındığı andan, midede emilip kanda toksit düzeye ulaşana kadar geçen süre; tıpkı Hollywood filmlerindeki zaman ayarlı bombanın patlamadan önce durdurulması gibi. Çünkü ikisinde de saniyeler bir ömür değerinde. Dr. Özlen Çardak da İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Kliniğinde ihtisas yaptığı yıllarda, zehirli bir kimyasalı içerek zehirlenmiş 4 yaşındaki erkek hastasını tüm müdahalelerine rağmen kurtaramamış.

Kimse gözü gibi baktığı yavrusunun hastane köşelerinde kendini bilmez yatmasını, defalarca ameliyat edilmesini istemez. Öyleyse; ebeveynlerin herhangi bir zehirlenme durumunda çocuklarına yanlış müdahaleden kaçınması çok elzem. Halk arasında yaygın şekilde bilinen “Zehirli maddeler alındığında kusturulmalı” bilgisinin yanlışlığına Dr. Çardak dikkat çekiyor: “Her zehirlenmede kusturma doğru olmayabilir. Sağlık görevlilerine sormadan hiç bir zehirlenmeyi kusturmayın. Temizlik maddeleri sıklıkla güçlü asid veya alkali maddeler (en çok zarar verenler sodyum hidroksid ve sülfürik asid) içerir. Çocuk kusturulduğunda kimyasalların verdiği zarar ikiye katlanır. Mide ve yemek borusu yanabilir.”

ANNE-BABALAR SOĞUKKANLI OLMALI!

Dr. Kebir de ne yaşanırsa yaşansın evde yapılabilecek en doğru müdahalenin birinci kuralının soğukkanlılık olduğunu düşünüyor. Çünkü bir çocuğun yaşama bağlı kalmasıyla panik hallerinden ebeveynin uzaklaşması arasında önemli bir bağlantı var. Dr. Koray Bey’e göre; aileler hemen 112’yi aramalı, çocuk en kısa sürede hastaneye ulaştırılmalı, anne-baba zehirlenme sebebinden emin olmalı, hastanın bilinci yerinde değilse; kesinlikle kusturulmamalı, zorla ağızdan bir şeyler verilmeye çalışılmamalı. Eğer ilaç yutmaktan kaynaklı bir zehirlenmeden eminsek ve çocuk şaşkın, korkak ve biraz da hınzır ifadelerle bakacak kadar bilinci yerindeyse derhal istifra ettirilmeli, ardından yine de hastaneye götürülmeli.

Hekimler bahar ve yaz aylarında daha sık çocukluk çağı zehirlenmesiyle karşılaştıklarını söylüyor. Bunun başlıca sebepleri arasında ev taşınmaları ile tatil rehaveti gösteriliyor. Herhangi bir problemle karşılaştığınızda ne yapmanız gerektiğini bilmiyorsanız, uzun yıllardır hizmet veren “Ulusal Zehir Danışma Merkezi”ni 0 800 314 79 00 (beş hat), 0312 433 70 01 ya da 114 numaralı telefonlardan 24 saat arayabilirsiniz. Size yöneltilecek başlıca sorular arasında ise; çocuğun o andaki bilinç durumu, ilacın, temizlik maddesinin tam adı, kaç tablet veya ne kadar içtiği, zehirlenmenin olduğu saat, çocuğun yaşı ve tartısı gibi bilgiler bulunuyor. Ardından da size en uygun yönlendirme yapılıyor.

Dr. Özlen Kaya Çardak: Ebeveynlerin alması gereken önlemler

Zehirlenme konusunda her zaman olabilecek en kötü ihtimali düşünerek sağlık personellerinden yardım isteyin. ‘Bir tabletten ne zarar gelir’ veya ‘kusturdum artık tehlikesi kalmadı’ gibi düşüncelerle hastaneye gitmeyi ertelemeyin. Çocuğunuzun yanında bulduğunuz tüm ilaçları, temizlik maddelerini hastaneye giderken yanınıza alın, hangisinden ne kadar içtiği konusunda  eksik bilgi vermemeye gayret edin. Zehir danışma merkezinin 24 saat hizmet verdiğini de unutmayın. Hiçbir zaman çocukların önünde ilaç içmeyin. Sizleri taklit edeceklerini unutmayın. Çocuklara ilaçları asla şeker diye vermeyin.

İlaç ve temizlik maddelerini mutlaka kilitli dolaplarda ve çocuğun boyunun erişemeyeceği yükseklikte saklayın. Tüm tehlikeli ürünlerin üzerinde etiket olmasına dikkat edin. Zehirli maddeleri asla su bardaklarına koymayın. Çocuklarınıza karanlıkta ilaç içirmeyin. İlaçları her zaman orijinal paketlerinde saklayın. Tehlikeli temizlik maddelerini (kezzap, eter, tiner…) kola gazoz şişesi gibi eski içecek ambalajlarına koymayın.

Zehirlenmelerin bir bölümü misafirlikte olmaktadır. Misafirliğe gittiğiniz evlerde çocuklarınızı mutfak ve banyolarda yalnız bırakmayın. Çünkü her aile bu konuda sizin kadar titiz olmayabilir. Çocukların her türlü ambalajı açabilme ihtimalini unutmayın. Tehlikeli hiçbir maddeyi, ilacı buzdolabında saklamayın. Böcek ve fare zehirlerini açıkta bırakmayın. Bu tip zehirler deriden emilerek kana karışır, çocukların asla dokunmaması gerekir. Evdeki bitki yapraklarının zehirli olup olmadığını araştırın. Kombi şofben soba gibi ısıtıcıların güvenliğini sık sık kontrol edin. Evinizi kurşunsuz boya ile boyatın. Okul öncesi çocuklara bilmedikleri şeylerin tadına bakmamayı öğretin.

Evdeki tehlike noktalar

Kucuk onlemlerle ev kazalari - Çocukluk Çağı Kazaları Bilgi ve Haber

Mutfak: Genelde lavabonun altında tutulan çamaşır suyu, deterjanlar, lavabo açıcılar, kireç-yağ sökücüler…

Banyo: Banyo dolabında tutulan aspirin, vitaminler ve tüm ilaçlar zehirlidir. Tuvalet temizleyiciler, oda spreyleri, yumuşatıcılar da zararlı kimyasallara dahildir.

Yatak Odası: Parfümler, kozmetikler, oje, aseton, spreyler ile özellikle dijital saat ve hesap makinelerinde kullanılan küçük piller çok tehlikelidir…

Ardiye: Böcek ilaçları, gübre, varsa havuz temizleme ilaçları, fare zehirleri, gaz, benzin, tiner, antifriz…

Bahçe: Zehirli bitkiler, bitkiler için kullanılan gübre ya da böcek öldürücü ilaçlar…

Click to rate this post!
[Total: 0 Average: 0]
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ