Tropik Meyveler Nasıl Yenmeli

Tropik Meyveler Nasıl Yenmeli. İlk akla gelen tropik meyveler ananas, papaya, mango, Hindistan cevizi, avokado (muz ve kivi de tropik meyve olmalarında rağmen uzun yıllardır ülkemizde artık ithal ürünler kadar çok üretilmekte) sayılabilir. Farklı tat ve kokulara sahip olan bu meyveler çiğ olarak yenilebildiği gibi, yemek ve salatalarda kullanılabilir, meyve suyu olarak tüketilebilir.

Ananas

Güney Amerika, özellikle de Brezilya kökenli bu meyve, hem meyve suyu olarak hem de çeşitli et yemekleri ile pişirilerek tüketilmekte. Ananasın üst yapraklı bölümünü bıçakla kestikten sonra boylamasına dört
parçaya ayırıp kavun keser gibi kabuğundan meyvesini ayırıp, kabuğundan iyice temizleyip dilimleyerek tüketebilirsiniz. Ananas keserken tırtıklı ve elastiki bir bıçak kolaylık sağlar.

Tam olgunlaşmış ananas lezzetlidir. Olgunlaşmış ananasın çok bekletilmeden yenilmesi gerekir. Meyvenin kabukları çabuk soyuluyorsa ve parmağınızı bastırdığınızda hafifçe içe gömülüyor ve kokusu hissediliyorsa olgunlaşmıştır. Dışında zedelenme olan ananas alınmamalıdır. Ananas meyve olarak yenilebileceği gibi, meyve suyu olarak içilebilir veya meyve salatasına katılarak da tüketilebilir. Yemeklerden sonra yemek üzere çok uygun bir seçenek olmasının yanı sıra meyve salatalarına karıştırılabilir veya tavuk, deniz ürünleri ve farklı et türleri ile birlikte pişirilebilir.

Doğranmış ananaslar hava almayan, ağzı kapalı bir kapta ve buzdolabında 3-4 gün arası saklanabilir. Ananası çeşitli malzemelerle soteleyerek et yemeklerinize lezzetli soslar hazırlamada kullanabilirsiniz. Örneğin kolay yapılabilen bir tatlı hazırlamak isterseniz, ananasları tavada biraz kızartıp üzerine karamel sos dökülüp yenilebilir. Kek, cheesecake, pancake, pasta ve tartlarda; hem iç malzeme olarak hem de süsleme amaçlı kullanılabilir. Sabah kahvaltıları ya da kokteyllerde hazırlanan kanepeler için peynirle birlikte kullanarak alternatif bir tatlar yaratılabilir. Suyunu diğer meyve suları ile karıştırıp meyve kokteyli hazırlanabilir, tek başına meyve suyu olarak da içilebilir. Son olarak ise meyve salatalarında kullanılabilir, yine tek başına meyve olarak yenilebilir.

Avokado

Orta Amerika-Meksika kökenli bu meyve hem vitamin hem de mineral açıdından çok değerlidir. Birçok meyve türü içinde en yüksek oranda protein içeren bir meyvedir. Zengin bir folat, A vitamini ve potasyum kaynağıdır. Bol miktarda demir, magnezyum, C, E ve B6 vitamini de içerir. Yenilen kısmı oldukça sert bir meyvedir. Bu yüzden avokado yumuşadıktan sonra yenilebilir. Sert iken acıdır. Yumuşayan Avokado’nun kabuğu elle ya da bıçakla ince şekilde soyulur. Ortaya çıkan meyve kısmı uzunlamasına ortadan kesilir. Ortadaki iri çekirdek çıkarılır. Meyve ince ince cips gibi doğranır veya ezilir. Tuz, kırmızı veya karabiber ekilir. Limon sıkılır karıştırılır. Arzuya göre biraz taze veya kuru soğan kıyılarak ilave edilir. Maydonoz ve domates ilave edilebilir. Salata gibi yenilebilir.

En yaygın tüketimi süt ve bal ile mikserde karıştırılarak yapılan içecektir. Diğer bir alternatif ise soyulmuş ve ezilmiş avokado sarımsaklı yoğurt ile karıştırılır. Limon ilave edilmeden yenilebilir. Avokado ile omlet de yapılabilir. Peynir yerine avokado konur. Mantar sote gibi sotelenebilir. Ezilmiş avokado bal ve ezilmiş cevizle karıştırılır. Bu takdirde tuz, limon, biber ilave edilmez. Çiğ olarak biraz şeker karıştırılarak yendiği gibi pişmiş yemeklere ve yeşil salatalarada eklenebilir. Avokado ile geleneksel etli yemeklerin denendiği yemekler de mevcut.

Hindistan Cevizi

Tropik meyvelerin belki de en bilinenidir Hindistan cevizi. Ülkemizde en çok tatlılarda kullanılan bir meyvedir. Yağ ve protein oranı oldukça yüksektir, öyle ki, kolayca kilo aldırabilir. Survivor yarışmalarında, yarışmacıların ana beslenme maddesi olan bu odunsu meyve, herşeyden önce kolay kolay kırılamayan bir kabuğa sahiptir. Bu zorluğu nedeniyle Hindistan cevizi tek başına çok tercih edilen bir meyve değildir. Kabuğu kırmak için bir çekiç ve büyük bir satır yeterli olacaktır. Tüylü olan dış kabuk kırılıp ayrıldıktan sonra iç çekirdekli kısmı çıkacaktır, bu bölümde sert kabukludur. Uygun bir noktasından (Cevizin altındaki üç benekli noktalardan biri uygundur) sert bir cisimle delinerek içindeki su içilebilir.

İçindeki suyu içtikten sona satır ya da benzeri bir keski ile ikiye ayırın ve beyaz kısmını ortaya çıkarın. Beyaz olan kısmı asıl meyvesidir. Bıçakla bu beyaz kısmını kazıyarak tüketebilirsiniz. Ayrıca kurutup rendeleyerek pastalarda, tatlılarda kullanabilirsiniz. Hindistan cevizinin suyunu içmeyi daha çok tercih ediyorsanız, henüz yeşil iken almanızı öneririz.

Mango

Mangonun anavatanı ise Hindistan’dır. Kendine özgü nefis kokusu ve tadı nedeniyle tropik meyvelerin kraliçesi olarak da tanınan mango içerdiği B, C ve E vitaminleri, beta karoten, E vitamini, niasin, demir, potasyum, kalsiyum ve fosforun yanı sıra yüksek bitkisel lif oranı sayesinde sağlık için birebirdir. Çiğ olarak yendiği gibi gerek meyve salatası gerekse salatalara karıştırılabilir. Mango suyu da oldukça tercih edilen bir içecektir. Mango meyve olarak ortadan ikiye bölünüp, çekirdeği çıkarıldıktan sonra kaşıkla yenilebilir.

Mango kesilirken yanlamasına değil, boyuna ve çekirdek hizasında kesilmelidir. Bu sayede bıçağınız da çekirdeğe saplanmayacak ve meyve ortadan ikiye ayrıldığında çekirdeği kolaylıkla çıkacaktır. Mangoyu ortadan ikiye böldükten sonra ortadaki çekirdekli kısmı ayırın. Eğer mangonuz yumuşaksa, içini bir kaşık yardımıyla kabuğundan ayırabilirsiniz. Sertse küçük bir meyve bıçağı ile elma gibi dilim dilim ya da kare şeklinde meyveyi kesebilirsiniz.

Mangoyu püre haline getirip içine pudra şekeri katarak hem kolay hem de lezzetli bir tatlı yapabilirsiniz. Püre haline getirdiğiniz mangoyu, başka meyve püreleri ile karıştırarak; tatlılarınız için sos amaçlı kullanabilirsiniz. Yine pürenize farklı peynir çeşitleri rendeleyerek elde edeceğiniz karışımı, cips ya da kraker eşliğinde tüketebilirsiniz. Besleyici bir meyve olduğundan küçük çocuklarınıza pürenin içerisine biraz şekerleme katarak ya da meyve salatası halinde yedirebilirsiniz. Mangoyu baharat ile harmalayarak; birçok turşu, reçel, pekmez ve yemek yapımında kullanabilirsiniz. Deniz ürünlü yemeklerde de kullanılabilir.

Papaya

Orta Amerika, özellikle de Güney Meksika kökenli bir meyve olan papaya, aslında diğer tropik meyvelerden farklı olarak, daha tatsız bir meyvedir. Buna rağmen vitamin, mineral açısından, özellikle de beta-karoten yönünden çok zengin bir meyvedir. Antibakteriyel özelliği vardır, ayrıca diyet menülerinde sık olarak kullanılır. Şekli kavuna benzeyen (Zaten “kavun ağacı” olarak adlandırılan bir bitkinin meyvesidir) papayanın olgunlaşmış hali sarı ya da yeşilimsi renkte olup, parmakla bastırınca hafif içe doğru göçer. Fakat aşırı yumuşak olmamalıdır, böyle bir yumuşama varsa meyvesi çürümüştür.

Çabuk yumuşayabilen papayayı buzdolabında uzun süreli muhafaza etmek içinse plastik kaplar ve sebzelikten uzakta bulunan üst raflar tercih edilmelidir. Papayanın nasıl yenileceği konusunda birkaç öneri ise şöyle: Örneğin evde dondurma yapımı için kullanabilirsiniz. Meyve salatalarınızda kullanabilirsiniz. Özellikle yeşil meyvelerle yaptığınız salatalarda papaya hem rengi hem tadıyla, hem görsellik, hem tat hem de vitamin katacaktır. Papayayı küp küp doğrayıp, yanında hazırlanan kremşanti ile tüketilebilir. Papaya kokteyllerde de tercih edilmektedir. Tüm pasta ve keklerde hem iç malzeme hem de süsleme amaçlı kullanabilirsiniz.