Aşık Veysel Şatıroğlu Kimdir, Hayatı?

Aşık Veysel Şatıroğlu Kimdir, Hayatı? Şiirlerinde kullandığı mahlasıyla Aşık Veysel Şatıroğlu, 25 Ekim 1894 yılında Sivas’ın Şarkışla ilçesinde doğmuş, 21 Mart 1973’te 78 yaşında hayatını kaybetmiştir. Aşık Veysel Şatıroğlu, Türkiye’nin en önemli halk ozanlarından biridir ve Avşar boyunun Şatırlı obasına mensup bir aileden gelmektedir.

Aşık Veysel’in annesi Gülizar Hanım, babası Karaca lakaplı bir çiftçi olan Ahmet Bey’dir. Aşık Veysel’in Ali adında bir ağabeyi, iki kız kardeşi vardır. Ancak iki kız kardeşi de yaşadıkları bölgede salgın bir hastalık olan çiçek hastalığı yüzünden hayatlarını kaybetmiştir. Kız kardeşlerinin ölümü üzerine henüz yedi yaşındayken o da kız kardeşleri gibi çiçek hastalığına yakalanmış ve iki gözünü de kaybetmiştir. Babası Ahmet Bey oğlunun bu durumuna üzülür ve ona bir saz alır. Babasının da desteği ile birçok ozanın türkülerini ezberlemiş ve çalmıştır. Aşık Veysel’in hayatının dönüm noktalarından biri de 1933 yılında Ahmet Kutsi Tecer ile tanışması olmuştur. Halk edebiyatındaki çalışmalarıyla tanınan Ahmet Kutsi Tecer o dönemde Sivas Lisesi’nde öğretmenlik yapmaktaydı. Aşık Veysel gibi birçok halk ozanın tanınması için büyük uğraşlar vermiştir. Karslı Mehmet, Talebi, Suzani, Ruhsati gibi birçok ozana okuldaki diğer arkadaşlarıyla birlikte destek vermişlerdir. Aşık Veysel’i kendi türkülerini, şiirlerini yazdırmaya teşvik eden kişi Ahmet Kutsi Tecer’dir.

Bu dünyayı iki gözüyle görmese de gönül gözüyle insanların kalbine dokunan nadir insanlardandır Aşık Veysel. Kendi içindeki o karanlık dünyasında genel olarak aşk, doğa, toprak gibi konuları büyük bir ustalıkla türkülerine yansıtmıştır. Henüz hayattayken yaşamının filmi çekilmiş nadir bir Türk sanatçısı ve ozanlarından biridir. Bu film 1952 yapımı  bir Metin Erksan filmi olan ‘’Karanlık Dünya’’ filmidir. Ayrıca bu film Türkiye’nin en önemli yönetmenlerinden biri olan Metin Erksan‘ın çektiği ilk filmdir.

Aşık Veysel’i akrabalarından birinin kızı olan Esma ile evlendirirler. Bir kızı ve bir oğlu olur. Aşık Veysel’in oğlu henüz on günlük iken hayatını kaybeder. Aksilikler üst üste gelir ve 24 Şubat 1921 yılında annesi, bir süre sonra da babasını kaybeder. Bu dönemde acılarını da diğer ozanların türkülerine katarak söylemeye devam eder. Ancak karanlık dünyası acılarıyla daha da  kötüleşmeye devam etmektedir. Aşık Veysel’e bir darbede ağabeyi Ali ve eşi Esma’dan gelir. Bir gün Aşık Veysel hasta olur ve yatağında yatmakta iken ağabeyi ile eşi birlikte kaçarlar. Altı aylık bir bebeği de bırakıp kaçmışlardır. Aşık Veysel birkaç yıl kucağında kendi başına bakmaya çalışmıştır bebeğine. O karanlık dünyasındaki acılarına bir acı daha eklenmiştir artık. Ahmet Kutsi Tecer’in de yardımlarıyla acılarını artık türkülerinde dile getirecektir.

Bu dönemde birçok yerde türkülerini söyleyip, sazını çalar. Az da olsa cebine para girer Aşık Veysel’in. Anadolu gittikçe tanınmaya başlayan Aşık Veysel’in namı Ankara’ya kadar gider. Türkiye Büyük Millet Meclisi, 1965 yılında özel bir yasa çıkararak Aşık Veysel’e aylık 500 Lira maaş bağlamıştır. Yaşadığı onca acıya rağmen bütün zorlukların üstesinden gelmeyi başarmış Halk Edebiyatı’nın unutulmaz isimleri arasına adını altın harflerle yazdırmayı başarmıştır. Aşık Veysel Şatıroğlu, Aşık Halk Edebiyatı’nın son temsilcilerindendir. Birçok insandan çok daha güzel gözlere sahip bir adamdır Aşık Veysel. Büyük halk ozanı 21 Mart 1973 yılında memleketi Sivas’ta sadık yari kara toprağa kavuşmuştur.

Bilge bir insandır Aşık Veysel. Gözleri karanlıkta olsa bile yüreğiyle insanları aydınlatan bir insandır. 1933 yılında Köy Enstitüsü’nde saz hocalığı yapmış ve kendi bilgi ve tecrübelerini öğrencilerine aktarmıştır. Yaşadığı onca acı olaya rağmen insanlara yardım etmeyi kendine görev sayan kocaman yürekli bir adamdır Aşık Veysel.

Doğduğu memleketi Sivas, Şarkışla’da Aşık Veysel adına her yıl şiirler okunur, sazlar çalınır, etkinler düzenlenir. Ayrıca kızı ve torunun da onur konuğu olarak katıldığı, Devlet Opera ve Balesi tarafından hazırlanan ‘’Dostlar Beni Hatırlasın’’ adlı tek perdelik bir dans tiyatrosu sahnelenmiştir.

Güzelliğin On Par’Etmez, Kara Toprak, Uzun İnce Bir Yoldayım, Bahar Gelir Gudurursun gibi birçok efsane şiire, türküye imzasını atmış ve sazıyla acısını, kederini, sevincini dile getirmiştir. Türk Halk Müziği’nin en önemli üstadlarından biri olan Aşık Veysel Şatıroğlu içten gelen o muhteşem türküleriyle hala aramızda yaşamaya devam ediyor. Türkiye’deki unutulmaz sanatçılar arasında yerini almıştır. Birçok sanatçı onun türkülerinden etkilenmiş ve türkülerini yeniden söyleyerek Aşık Veysel’in şanını yeni nesillere de aktarmışlardır.