Doğu Karadeniz; Bulutlara Yakın Yeryüzü Cenneti

Doğu Karadeniz; Bulutlara Yakın Yeryüzü Cenneti Doğu Karadeniz gezinizde izleyeceğiniz rota farklılıklar gösterse de doğanın cömertliği ve ihtişamı kendinizi rüyalar aleminde gibi hissetmenize sebep olacaktır.

Doğu Karadeniz; Bulutlara Yakın Yeryüzü Cenneti

Doğu Karadeniz‘ de yeşilin her tonunu birlikte görmek mümkün. Bu mükemmel güzellik, sanki doğanın hırçınlığını bile yumuşatıyor, dinginleştiriyor. Ağaçlardan yapılan Karadeniz evleri, nemi içeriye yansıtmadığı için evlerin içi yazın serin, kışın sıcak oluyor. Enerjileri hiç bitmeyen Karadenizliler, kemençenin sesini duyunca meşhur Horon oyununa başlıyor. Horon deyip geçmeyin doğaçlama dahi yapılsa bu oyununda incelikleri var.

Karadeniz denildiğinde herkesin aklına yemyeşil yaylalar, hamsi, kemençe, hırçın denizi ve horon oyunu geliyordur büyük ihtimalle. Bir de çocukluğumuzdan beri duyduğumuz ünlü Laz Fıkraları 🙂 Tabi buralarda yaşayan bu hırçın doğayla başa çıkmayı öğrenmiş, inatçı ama neşeli ve sempatik olan insanlarını da unutmamak gerek…

Sanki sonsuzluğa uzanıyormuş gibi duran ormanların içinde, birden yolunuzu kesen şelaleler, yosun tutmuş kayalıklar, sisler arasında kaybolmuş evlerin silüetleri… Burada gökyüzüne baktığınızda başınızın üzerindeki bulutların size çok yakın olduğunu göreceksiniz, sanki elinizi uzatsanız birini tutabilirmişsiniz gibi.

İyi dilekler Adası

Doğu Karadeniz gezisi yapmanız için en iyi başlangış noktasnız Giresun olacaktır. Çok lezzetli kirazlar yetiştiği için buraya eskiden “Kirazlar Diyarı” manası taşıyan “Keresos” deniyormuş. Giresun’ dan denize doğru bakıldığında, Karadeniz içinde insanların çıkabildiği tek ada olan Giresun Adası‘ nı görebilirsiniz. Yöredeki halk her yıl 20 Mayıs’ ta adadaki Bizans döneminden kalma bir manastırda toplanıyor ve sahilden topladıkları çakıl taşlarını adaya bırakıyor. Çünkü bu ritüeli yapanların dileklerinin gerçekleşeceğine inanılıyor. Giresun’ dan Trabzon’ a doğru geçmeden önce, Görele’ nin etli ve peynirli pidelerinden veya Akçaabat’ ın ünlü köftelerinden tadabilmek için ufak bir mola verebilirsiniz.

Karadenizli Balıkçılar

Türkiye’ nin deniz ürünlerinin yüzde 80 oranındaki bölümünü Karadenizli Balıkçılar avlıyor. Balıkçılar, usta ellerle imal ettikleri rengarenk tekneleriyle, henüz gün doğmadan hamsi avına çıkıyorlar.

Kralların Tapınağı; Sümela Manastırı

Doğa Karadeniz’ e gittiğinizde Sümela Manastırı kesinlikle görülmesi gereken yerlerden biri. Dünyaya ün salmış bu manastır, Trabzon’ un Maçka ilçesindeki Altındere Vadisine bakan dik bir yamaca, kayaların içi oyularak inşa edilmiş. Halk içinde “Meryemana” olarak biliniyor. Manastıra rahat gidebilsin diye araç yolu yapılmış ancak zikzaklar çizerek ilerleyen, patika yolu tırmanmak çok daha keyifli. Zorlu bir tırmanış sonrası, harikanın ötesinde bir manzara ile karşılaştığınızda, tüm yorgunluğunuzun değdiğini anlıyorsunuz.

Doğanın Sihirli Oyunu; Uzungöl

Uzungöl, Trabzon ve Rize arasında yer alıyor. Yamaçlardan düşen kayalar, Holdizon Deresi‘ nin önünü kapatmış ve burası oluşmuş. Etrafı ormanlarla kaplı bir vadinin ortasında, yeşillerle sarmalanmış doğal bir göl burası. Burada su bisikletiyle gezinti yapmanın keyfine varabilirsiniz. Konaklamak isterseniz fazlasıyla motel, alabalık ve et lokantası bulunuyor. Gölde alabalık üretiliyor ve tereyağında pişirilerek sunuluyor.

Yaylalar, Yaylalar

Karadeniz demek yaylalar demekse mutlaka yaylalara çıkmalısınız. Yaylalar dağlarda olduğundan ve dağlara giden yollarda sarp ve ve virajlı olduğundan tırmanış biraz zorlu olacaktır. Yavaş yavaş kıyıdan ayrılıp dağlara doğru yöneldiğinizde, her mevsim yemyeşil olan bu doğa size sürprizlerle dolu bir yolculuk vaat eder. Buralarda köyler ve köy evleri dağınıktır, birbirlerinden oldukça uzak mesafelerde, adeta yeşilin üzerine serpiştirilmiş kır çiçekleri gibi sıralanırlar.

Karadeniz’ in yaylalarındaki evler, şelaleler ve sislerin içinde adeta saklambaç oynarcasına bir görünüp bir kaybolurlar. Anzer Balı’ nın az üretilmesi ve pahalı olma sebebi ise, çiçeklerin çok özel bir alanda yer alması.

Karadeniz’ in Asi Kızı; Rize

Rize’ ye geldiğinizde şöyle yorgunluğunuzu atmak içinde marifetli ellerde tavşan kanı olarak demlenmiş çayı, ince belli bardaklarda içmeden olmaz. Rize’ de yamaçlar boyunca denize paralel uzanan çaylıkların seyrine doyum olmuyor. Ritmik hareketlerle çay toplayan peştemallere sarılı Rizeli kadınları görebilirsiniz. Yeşilliğin huzuru ve mavinin hırçınlığı, adeta yağmur ile birleşerek ıslak bir türkü söylüyor. Çay bahçelerinin içinden geçen, üstü kemerli tarihi köprülerle bezeli Fırtına Deresi, Kaçkar Dağları‘ nın Karadeniz’ e bakan yamaçlarındaki çayların birleşmesiyle oluşmuş bir doğa harikası.

Kemençeden Tuluma; Artvin

Rize’ den sonra rotanızı Artvin’ e çevirdiğinizde, kulağınızdaki kemençe sesi yerini tuluma bırakacak. Kıyı boyunca ilerlerken geçeceğiniz Arhavi ve Hopa, bir tarafı dağa yaslanmış, diğer tarafı ise denize bakan şirin Karadeniz kasabaları. Artvin Haziran ayında en canlı günlerini yaşıyor. Yerli Yabancı turist gruplarıyla, yöresel giysiler içindeki yöre halkı Kafkasör Festivali‘ nde buluşuyor.

Doğu Karadeniz Geleneksel Yayla Şenlikleri Ne Zaman?

Giresun

Otçu Şenlikleri – Sis Yaylası; Temmuz ayının son haftası

Kümbet Şenliği – Kümbet Yaylası; Temmuz ayının ikinci haftası

Yayla Şenliği – Bektaş Yaylası; Ağustos ayının ilk hafta sonu

Trabzon

Kadırga Şenliği – Kadırga Yaylası; 3 temmuz

Rize

Anzer Balı Şenliği – Anzer Yaylası; Ağuztos ayının dördüncü haftası