Kızıl Elma Ülküsü Nedir, Kızıl Elma Neresidir?
Kızıl Elma Ülküsü Nedir, Kızıl Elma Neresidir? Türk milletinin ülkü birlikteliğinin sembolleşmiş hali olan Kızıl Elma Nedir? Kızıl Elma Neresidir? diyecek olursak önümüze birçok anlam çıkacaktır.
İslamiyet öncesi Kızıl Elma nedir sorusuna vereceğimiz cevap: Güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar fethetmek olurdu.
İslamiyet sonrası Kızılelma nedir sorusuna vereceğimiz cevap ise Dünyaya nizam getirmek ve İ’lâ’yı Kelimetullah davası olan Allah’ın (C.C.) adaletini hakim kılma davası olurdu.
İ’lâ’yı Kelimetullahın anlamı: Allah’ın (C.C.) Kelâmı’nın, İslâmiyet’in Ulviyetini ve Hakikatlarının kıymetini bildirmek ve yaymak. Hakaik-ı Kur’âniye ve imâniyenin neşr ve tâmimine cehd ile çalışmak. İslâm esaslarını ve yüceliğini yaymak, hakim kılmak için gösterilen gayret, bu gaye ile yapılan her türlü cihat ve Allah’ın (C.C.) adını yüce tutmaktır.
Arfin “Zeytin Dalı” operasyonuna giden bir mehmetçiğimizin gazetecinin sorduğu soru üzerine 500 yılı aşkın bir tarihe sahip olan Kızıl Elma tekrar hatırlanmıştır.
Kızıl Elma, Türk Milletinin tarihî ülkülerini, amaçlarını ve hedeflerini temsil eden bir kavramdır. Kızıl Elma, sabit ve belirli bir kavram ya da yer değildir; mesela zamanın Kızıl Elması o zaman için bilinen bir hedeftir; ancak, hedefe varıldığında Kızıl Elma ele geçirilmiş olmaz. Kızıl Elma bu defa, daha ilerideki belirli bir hedefe gider. Ona hiçbir zaman ulaşılamaz. Kızıl Elma hasreti, her seferinde yenilenerek toplumu ileri sevk eder.
Türk Milleti’nin yükseliş dönemlerinde Kızıl Elma, Cihan Hâkimiyeti Ülküsü olarak algılanmıştır. Eskiden, Moskova ve Roma için de, bu isim kullanılmıştır. Atalarımız, “Güneş bayrağımız, gökyüzü çadırımız” diyerek bu egemenlik ülküsünü dile getirir, kendilerini sınırlamazlardı.
Ömer Seyfettin’in Kızıl Elma Hikâyesine göre büyük bir seferde padişah dışarıda “Kızıl Elmaya hey, Kızıl Elmaya!” diye nara atan asker sesleri üzerine Vezirler ve Divandakilere sorar. “Kızıl Elma neresi?” Beklediği cevapları alamayınca dışarıdan farklı yerlerden getirilmiş üç-beş askere sorar “Kızıl Elma neresi?” Askerler tereddütsüz “Padişahımızın bizi götüreceği yer!” derler.
Ziya Gökalp, bu imgeyi Turan Ülküsü ile birleştirerek ona yeni bir anlam kazandırmıştır. Bir şiirinde Kızıl Elma’ya giden hedefi şöyle ifade eder:
“Demez taş, kaya, yürürüz yaya, Türküz, gideriz Kızıl elmaya…”